YILMAZ ERDOĞAN’I ÇOK HAFİFE ALIYORSUNUZ!..
Siz henüz giderken, o bu yollardan geri dönüyordu!..
Neymiş? Cansu Taşkın’la yaşadığı gizli aşk, 2 yıl sonra ortaya çıkmışmış!..
Yılmaz Erdoğan ‘İNCİ TANELERİ’ dizisinden önce, ne kadar zamandır yok ekranda?
2019’da çektiği Organize İşler Sazan Sarmalı, bana sorarsanız ekranlarda olmadığı uzun sürenin başlangıcı yani 5 yıl.
Bu beş yıl içinde BKM için kaleme aldığı birkaç senaryosu, sinema filmi olarak çekildi vs.
Sonra ‘İNCİ TANELERİ’ dizisi geldi.
Ne tesadüf ki, bayramdı-seçimdi derken, 15 gün diziye ara verilmişken, Yılmaz Erdoğan’ın Cansu Taşkın ile aşk haberleri patladı. Kimileri İNCİ TANELERİ’ni Cansu’dan esinlenerek yazdı dedi, onu dedi, bunu dedi.
Sevgili dostlar bakınız!.. Avatar’daki ağaç var ya!.. Yılmaz Erdoğan işte o ağaçtır. Televizyonculuğu, medya algısını, magazini, dizi sektörünü, seyirci eğilimini falan, bir kanal genel müdüründen, bir dramalar müdüründen, bir senaristten, bir yapımcıdan çok daha fazla ve iyi bilir.
Kitabı tersten okursanız, ne demek istediğimi çok daha net anlayacaksınız!.. Yani Yılmaz Erdoğan’ın aşk meşk işleri, İNCİ TANELERİ dizisinin pr çalışmasından ibaret. Çok önceden kurgulanmış, biraz iddialı olacak ancak; hatta belki Cansu Taşkın, içine itildiği pozisyonun ve oynadığı oyunun (reklamın) farkında bile değil!.. Yoksa Yılmaz Erdoğan kıza sarılacak da, kameraya poz verecek de, tam da diziye ara verilmişken bu haber ve görüntüler basına sızacak!.. Ohooo ölme eşeğim ölme!.. Hatta ve hatta biraz daha ileri gideyim; Merdiven pozunda yanında Cansu oturmuşken, eliyle baldızdan makas almak, sizce dizideki hangi mevzuyu çağrıştırıyor? Yani diyeceğim o ki, ta o zamandan bu işler kurgulanmış!..
Anlayacağınız Yılmaz Erdoğan yazıp yönetmeye ve hatta oynamaya, oyuncuları da farkında olmadıkları halde oynatmaya devam ediyor. Üstelik bunu dizisi devam ederken yapıyor!.. Anca şapka çıkarılır.
Bu son cümlemi, bir kalp cerrahı ve motor ustası örneğinden yola çıkarak biraz daha açayım. Bir kalp doktoru, aracı motor arızası verince almış, tamirciye götürmüş, hoş beş derken motor ustası olan tamirci, gelen müşterinin bir kalp cerrahı olduğunu öğrenmiş ve başlamış serzenişe;
-Sayın doktor bey
demiş,
-biraz haksızlık olmuyor mu?
Doktor demiş
-ne gibi
-siz kalple, ben de motorla ilgileniyorum. Bakarsanız kalp bir insanın olmazsa olmazı, motor da bir arabanın olmazsa olmazı. Ancak sizin kazancınızla benim kazancım arasında uçurumlar var. Biz de motoru açıyoruz, parçalarını değiştiriyoruz, tamir ediyoruz, rektifiye-bakım yapıyoruz. Ne farkı var kalp tedavisiyle?”
Doktor gülümsemiş,
-haklısın aslında pek fark yok ama küçük bir fark var aslında
demiş.
Adam şaşırmış ve küstahça
-neymiş o fark
demiş.
Doktor yine tebessüm etmiş,
-biz tüm bunları motor çalışıyorken yapıyoruz.